Kendi geçmişini bilmeyen, kendi geçmişinden ders çıkarmayan toplumlar
yok olmaya, parçalanmaya mahkûmdur. Kısacası atalarımızın da dediği gibi “Atasını tanımayan, it peşinde gezer”.
Türk çocukları ecdadını tanıdıkça, ecdadının yaptıklarını okudukça berhudar
olacaktır. Orta Asya Türk kültürü ve tarihi üzerine yoğun çalışmalarda bulunan
Türkolog Jean-Paul Roux "Türklerin
Tarihi - Pasifik'ten Akdeniz'e 2000 Yıl" isimli kitabında Türk
olgusundan başlayarak, Türkler'in ortaya çıkışına, Türkler'in İslamiyet'i
kabulünden Türk devletlerinin yaşadığı büyük sorunlara kadar pek çok farklı
konuya başlık ayırmıştır. Yazar kitabın asıl konusunun ise MS. 2000'li yıllara
kadar Asya, Avrupa ve Afrika'da yaşayan ve bugün de dünyanın farklı
bölgelerindeki çok kalabalık Türk topluluklarının tarihi olarak vurgulamaktadır [1] .
Kabalcı Yayınevi tarafından yayımlanan kitapta, tarihteki pek çok
konunun araştırması yapılmış ve kaynaklarla desteklenmiştir. Kitabın arka
kapağında bulunan satırlar da kitabın içeriğinin ne denli yoğun olduğunu da bizlere
göstermektedir:
“... Kuzey ormanlarından çıkıp
geldiler, cesur, dağınık, marifetli ve henüz yolun başındaydılar. Önce bozkıra,
sonra Çin içlerine ve sonra da sonu başı belli olmayan bir sel gibi garba doğru
yayıldılar...
Türkler adıyla tarihe geçen bu
boylar, aileler ve kavimler bütünü batılıların gözüyle çoğunlukla barbarlığın
simgesi olsalar da Orta Asya'nın yüksek uygarlıklarından birini ve bazen küçük
devletlerinin bazen de devasa imparatorluklarının sınırları dâhilinde kültürler
arası barışı ve huzuru tesis ettiler. Bazen memluk, bazen efendi ve bazen de
birbirlerinin en amansız düşmanıydılar. O en baştan beri inandıkları
dinlerinden hiç vazgeçtiler mi, ne kadar Budist ne kadar Hıristiyan ne kadar
Yahudi ve ne kadar Müslüman oldular? Tüm bu yüzyıllar boyunca tek arzuları, tüm
o savaşlar, yağmalar, fetihler, din değiştirmeler ve sergilenen bilgelikler
sadece barışa ve huzura kavuşmak için miydi?
Bu Türklerin, Halaçların,
Hiong-nuların, Osmanlıların, Memlukların, Rusların, Çağataylıların,
Tu-kiuların, Selçukluların, Çinlilerin, Hintlilerin, Karakoyunluların,
Timurların, Arapların, Kazanların, Tatarların, Bulgarların, Türkiyelilerin,
Hunların, Kıpçakların, Ermenilerin, Peçeneklerin, Safevilerin, Gaznelilerin,
Bayatların, Rumların, Özbeklerin, Hitanların, Farsilerin, İhşitlerin,
Tolunoğullarının, Kürtlerin, Yakutların, Kırgızların, Azerilerin, Moğolların,
yani bir coğrafyayı yüzyıllar boyunca paylaşan hakların, ittifak ve
itilafların, yani bir coğrafyayı yüzyıllar boyunca aslında yaşadığımız günün
hikâyesidir.
Altay Türklerinde Ölüm, Orta
Asya'da Kutsal Bitkiler ve Hayvanlar, Moğol İmparatorluğu Tarihi, Orta Asya:
Tarih ve Uygarlık, Türklerin ve Moğolların Eski Dini'nden sonra ünlü Türkolog
Jean-Paul Roux sizi 2000 yıllık tarih içinde bir yolculuğa, bildiğinizi
sandığınız ya da hiçbir fikriniz olmayan olaylara, insanlara ve inançlara
tanıklık etmeye davet ediyor.”
İyi okumalar.
Kaynakça
[1]
|
J. P. Roux, Türklerin
Tarihi, İstanbul: Kabalcı Yayınevi, 2007.
|
Yorumlar
Yorum Gönder