"İçinde yaşadığım şafaksız gecenin bir sabaha
ermesini istemiyorum. Böyle bir sabahın sonu yine gecedir. Çünkü zindanın
dışında istibdat var ve istibdat, hür fikirlere ancak gece vaat eder. Ben bir
güneş ülkenin hasretini çekiyorum. Bu ülkede gece olmasın ve insanlar karanlık
kavramını orada tanımasın! Güneş ülkeyi yeryüzünde bulmak mümkün mü? Din
hürriyetine, vicdan hürriyetine, lisan hürriyetine ilişmeyen Türklerin
mevcudiyeti, hiç olmazsa yarın, bana böyle bir ülkenin olacağını zannettiriyor.
Mademki düşünceyi zindana koymayan, hakikat sevgisini zincire vurmayan bir
millet, o cesur ve adil Türkler var, üzerinde hakikatin, adaletin ve hürriyetin
hüküm sürdüğü bir güneş ülke neden vücut bulmasın?"
Campanella
1568-1639 yılları arasında yaşamış olan ünlü İtalyan düşünür
Campanella'nın “Güneş Ülkesi” isimli ütopik eserinde bulunan bu satırlara
Arslan Bulut’un "Güneş Ülkesi –
Türk’lüğün Yeni Dünya Düzeni" adlı kitabının arka kapağında da rastlıyoruz. Bilge Oğuz Yayınları tarafından yayımlanan kitapta Arslan Bulut, Türkiye merkezli bir entegrasyon modeli öneriyor [1] . Bu kitapta
tasarlanan modelde ise entegre olan bir Türkiye’den ziyade entegre olunan bir
Türkiye kurgulanıyor. Yani kurgulanan sistemin güneşi Türkiye’ye benzetiliyor.
Birinci ve ikinci basımlarında “Türklüğün Yeni Dünya Düzeni” [2] ismiyle yayımlanan
kitaba “Güneş Ülkesi” ismi ise dördüncü basımda eklenmiştir [1] . Kitapta Türk
tarihinin zaman tünelinde gezinen yazar, kendi tespitlerini okuyucularıyla
paylaşıyor. Her dönemi zamanına göre iyi yorumladığını düşündüğü yazarların
değerlendirmelerine de kitabında yer veriyor. Türk tarihini bütünüyle ele
alan kitapta günümüz tartışmaları yerinde eleştiriler yapılarak sonuca bağlanmaya
çalışılıyor.
Milletlerin yaşama kudretini milliyetçilikte bulduğunu vurgulayan
yazar bu kitabında Türk milliyetçiliği üzerinde özellikle duruyor. Felsefeden
dine, laiklikten Türk milliyetçiliğinin ideolojik sıkıntılarına kadar geniş
çaplı konulara değinilen kitapta okurların aradığını bulacağını umut ediyoruz.
İyi okumalar.
“Bu
memleket, dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna mevcudiyetin
yüksek tecellisine sahne oldu. Bu sahne en az 7 bin senelik bir Türk beşiğidir.
Beşik tabiatın rüzgârlarıyla sallandı; beşiğin içindeki çocuk tabiatın
yağmurlarıyla yıkandı. O çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından,
kasırgalarından evvela korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı; onları tabiatın
babası tanıdı, onların oğlu oldu. Bir gün o tabiat çocuğu, tabiat oldu; şimşek,
yıldırım, güneş oldu; Türk oldu... Türk budur... Yıldırımdır, kasırgadır,
dünyayı aydınlatan güneştir...”
Mustafa Kemal ATATÜRK
Kaynaklar
[1]
|
A. Bulut,
«http://www.yenicaggazetesi.com.tr,» 17 07 2017. [Çevrimiçi]. Available:
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/merkez-turkiye-projesi-ve-milletin-gelecegi-34555yy.htm.
|
[2]
|
A. Bulut, Güneş
Ülkesi - Türk'lüğün Yeni Dünya Düzeni, İstanbul: Bilge Oğuz Yayınları,
2006.
|
Yorumlar
Yorum Gönder