Selçuklu'ların savaş ve kahramanlık hikâyelerini ete kemiğe bürünerek kutlu
Selçuk neslinin kervanında seyrederek “Hû” diyen bir karganın ağzından
dinlemeye ne dersiniz? Misli Baydoğan'ın tarihi, gerçeğe sadık kalarak
anlattığı hikâye kitabı "Hû Diyen
Karga" görmediğimiz ve bilmediğimiz zamanların üzerindeki atlas örtüyü
kaldırarak bizlere Selçuklu hazinesinin kapısını aralıyor. Klinik psikolog olan
yazar Misli Baydoğan'ın Selçuklu dönemine ait Türk davranış kalıplarını
anlattığı birçok dergide hikâyeleri yayımlanmıştır. Yayımladığı hikâyelerin
devam eden bir durumunda “Hû Diyen
Karga” kitabını yazmış olan yazar pek çok yarışmadan da dereceler almıştır.
Pek çok yerde tarihi romanlara rastlanılmıştır. Fakat tarihi hikâye
tarzı pek çoğumuzun daha önce rastlamadığı bir türdür. "Hû Diyen Karga" Ötüken Yayınevi tarafından 2016 yılında
yayımlanmıştır. Tarihi roman olma niteliğiyle başlanmış olan eser daha sonra
kara, bilge, mutasavvıf bir karganın gözünden Selçuklu tarihine genel bir bakış
sergileyecek hikâye kitabına çevrilmiştir. Türüne az rastlanır bir hikâye
çalışması yapmış olan yazar, bir tarihçinin objektifliğinde ve kendi mesleğinin
inceliklerini de ortaya koyarak daha önce rastlanılmayan tarzda bir kitap
yazmıştır. Kitabın içeriğindeki hikâyeler tarihin akışına bağlı kalınarak,
belli kahramanlar çerçevesinde, dönemin dil ve üslubuna uygun kelimeler
kullanılarak yazılmıştır. Dönemin kullanılan kelimelerini yazar okurların
kelime dağarcığını geliştirmesi adına dipnotlar şeklinde satır sonlarında açıklamalarını
yapmıştır. En önemlisi de Misli Hanım kitabını Ege Üniversitesi’nde bölücüler
tarafından şehit edilen Fırat Yılmaz Çakıroğlu’na; “"Fırat Yılmaz
Çakıroğlu’nun delikanlı hatırasına" diyerek ithaf etmiştir.
Tarih okumayı sıkıcı bulan ve sevmeyen kişiler için tarihin tozlu
sayfalarını aralayan Baydoğan, tarihi keyifli bir dille anlatmıştır. Çocukların,
gençlerin okuması gereken eserlerden birini ortaya koymuştur. Tarih ve
kültürden kopmamak gerektiğini vurgulayan yazarın;
“Biliniz ki bu dünyadan bir
Selçuk soyu geçti. Bir de onları Yaradan'a meftun bir aciz kara tüylü kuş.
Bizleri unutmayınız. Güçlü bir devlet geleneği, şerefli bir ad ve dünyaya örnek
bir medeniyeti miras bırakan soyunuzu dua ile anınız. Sizlere bu güzel mirasın
koynunda bahşedilen en kıymetli mücevherden daha kıymetli Anadolu denen diyara
sahip çıkınız. Sade Anadolu da değil, Mekke'den ona varan yollarıyla, ana
yurdunuz Türkistan, Horasan ve ayak basıp kut saçan alp erenler marifetiyle
size yurt olan Balkanlar ve Makedonya da dâhil Türk'ün adı anılan cümle
toprağıyla adına Turan denilen büyük ülkenize layık işler yapınız. Soyunuza,
ülkenize, sancağınıza halel getirmeyiniz. Peygamberler, nebiler,
evliyaullahlar, veliyullahlar aşkına... Hû!”
satırları tarihimizi bilmenin ve ona sahip çıkmanın önemini bizlerle
paylaşmaktadır.
İyi okumalar.
Not: “Hû Diyen Karga” isimli kitap TÜRKAV Gaziantep Şubesi’nin Milli
Kitap'a hediyesidir.
Yorumlar
Yorum Gönder