Gerçekler ancak
sahtekâr ve geri zekâlıları korkutur.
Erol Güngör
“Asabiyet”, son zamanların en meşhur lafıdır. Her şeyle ama her şeyle
örtüştürülmeye çalışılan, sadece kendi gerçek anlamının bu çemberin dışında
tutulduğu bir kavram. Her ne kadar Diyanet İşleri Dergisi Özel Sayısı’nda
tercümelerin gündeme uygun olarak yapılmasından dolayı “asabiyet” kavramı
“milliyetçilik”, “ırkçılık”, “kavmiyetçilik” olarak çevrilse de, sosyolojinin
öncülerinden kabul edilen İbni Haldun “asabiyet” kavramını son zamanların
popüler kullanımı olan “fanatizm” anlamıyla örtüşmediğini vurgular. Hz.
Peygamber devrindeki gibi kullanılmadığını vurgular. İbni Haldun’a göre
asabiyet, devleti bir arada tutan güçtür. Yani olumlu bir bağlayıcılıktır,
dayanışmadır. Oysa asabiyeti internet ortamında araştırmaya kalktığımızda
“partizanlık” olarak karşımıza çıkmaktadır. Hadislerin “sebebi vürud”uyla
(niçin ve neden dolayı söylenmiş olduklarını) bize gösterdiği “asabiyet”
meselesinin aslı şudur:
“Ashabdan Vâsile b. Ül-Aska
anlatıyor:
Peygamber Efendimiz’e sordum:
-Ya Resûlallah! Bir kimsenin
kavmini sevmesi asabiyetten sayılır mı?
Zât-ı Risâletleri buyurdular
ki:
-Hayır!... Ancak kişinin, zulüm
ve haksızlık hâlinde olan kavmine yardım etmesi asabiyet’tir.”
Hadisten de anlaşılacağı üzere yanlış tercüme insanların olaylara
bakış açısını da etkilemektedir. Yukarıdaki bilgilere benzer, hatta daha
fazlası İskender Öksüz’ün nam-ı diğer Ayhan Tuğcugil’in Panama Yayıncılık
tarafından 2016 yılında yayımlanmış “Millet
ve Milliyetçilik” isimli kitabında bulunmaktadır. Kitabın yazılma amacını
bilimin, millet ve milliyetçilik hakkındaki söylediklerini uzman olmayan
kişilerinde anlayacağı bir dille açıklamak olduğunu söyleyen yazar,
sosyolojinin millet konusunda ne dediğini anlatmaya çalışarak millet ve
milliyetçilik kavramlarını belli başlı yaklaşımlarla özetlemektedir. Birçok
bilim dalına da değinilen kitapta, fizik, kimya, biyoloji ve tıp alanındaki
deneylerin yanılma payının sosyolojideki yanılma payından daha az olduğu
söylenmektedir. Çünkü sosyoloji millet gibi büyük toplum birimleriyle
uğraşmaktadır ve bunlar teoridir. Bilim olan sosyolojide ise kesin kanun henüz
yakalanamamıştır. Ayrıca sosyal Darwinizm, üstün ari ırk, üstün nordik ırk gibi
Avrupa ve Amerika’ya hâkim teorileri incelememizin yararlı olacağını vurgulayan
yazar, bahsedilen konuların hem dünya hem de Türk fikir ve siyasetini de
etkilediğini söylemektedir.
Kısacası bu kitapta, sosyolojinin millet ve milliyetçilik konusundaki
düşüncelerini, tespitlerini ve teorilerini bulacaksınız. Yakın tarihin çarpıcı
örneklerle daha anlaşılır hale getirildiğine şahit olacaksınız.
İyi okumalar.
Yorumlar
Yorum Gönder