Sovyetler Birliğinin Afganistan’ı işgali ile birlikte birçok acıklı
olaylar yaşanmıştır. "Uçurtma
Avcısı" bu olayları en iyi anlatan romandır. Yazar, olaylara iki
çocuğun gözünden bakmaktadır. Emir ile Hasan... İki sütkardeş... Kabil'de
monarşinin son yıllarında birlikte büyüyen iki çocuk... Aynı evde büyüyüp,
aralarındaki uçurumun geç farkına varan yakın arkadaşlar. Emir, ünlü ve zengin
bir işadamının, Hasan ise onun hizmetkârının oğludur. Üstelik Hasan, orada pek
sevilmeyen bir etnik azınlığa, Hazar
Türkleri’ne mensuptur. ‘’Peki,
kimdir bu Hazaralar? Gerçekten Türk müdür?” sorusu akıllara gelmektedir.
Aslında Hazaralar, her an tepemize bomba düşer düşüncesiyle hayatlarına devam
eden, Güney Türkistan’ı yalnız bırakmayan soydaşlarımızdır. Afganistan’ın
Hazaracât bölgesinde yaşayan Hazaralar, Hazaracât’ın Afganistan’ın merkezinde
bulunmasından dolayı istilacıların, ülkenin bir ucundan diğer ucuna geçmek için
meskeni olmuştur. Bu yüzden Hazaracât istilacıların sürekli hâkimiyeti altında
kalmıştır. Tarihte de Hazara Hanları ve Mirleri tarafından merkezi hükümete
haraç vermek suretiyle yönetilmişlerdir. (Özdemir, 2012)
Afganistan’da çocuk çoktur ama çocukluk yoktur. Hazara olması uçurtma
avcısı Hasan için etrafındakilerce pek de hoş görünmese de, Hasan arkadaşı Emir
ile mutludur. İki arkadaşın başına
uçurtma avlama yarışı sırasında üzücü bir olay gelir. Hasan, Emir’i kurtarmak
için kendini öne atar. Emir ona destek olmak yerine oradan kaçar ve Hasan’ı
kaderi ile baş başa bırakır. Emir bu olanlardan dolayı büyük utanç duyar ve bir
daha Hasan’ın yüzüne bakamaz. Hasan’a bir tuzak kurarak onu hırsız gibi
gösterir. Böylece Hasan’dan uzaklaşacak ve arkadaşına sahip çıkmadığı için
kendi vicdanını rahatlatacaktır. Nitekim istediğini de yapmıştır. Tüm bu
olaylar yaşanırken Sovyet işgali başlar ve her şeyini kaybeden Emir ile babası
Amerika'ya göç ederler. Aradan yıllar geçer ve Emir Afganistan'dan bir telefon
alır. Tarih tekerrür etmiştir ve yine ikilemde kalacağı bir olayın ortasında
bulur kendini. Afganistan'a giden Emir, ya ölmüş olan sütkardeşi Hasan'ın
oğlunu kurtaracak ya da kaçıp ikinci kez olanları görmezden gelecektir. Fakat
bu kez doğru yolu seçip Hasan'ın oğlunu kurtararak geç de olsa Hasan’a olan
borcunu ödeyecektir.
Savaş ve göç üzerine kurgulanmış bu roman Everest Yayınları tarafından
yayımlanmıştır. Tarihin, arkadaşlığın, dostluğun en güzel örneklerini gözler
önüne seren yazar, bu romanıyla çok satanlar (bestseller) listesindeki yerini
almıştır. Beyaz perdeye de uyarlanmış olan “Uçurtma Avcısı” arkadaşlık, ihanet
ve sadakatin bedelini anlatan bir roman. Daha önce romanlara konu olmamış bir
tarihin hikâyesi. Zengin bir kültüre ve güzelliğe sahip toprakların yok
edilişini gerçekleriyle bizlere anlatıyor. Uçurtma Avcısı'nda vurgulanan ana
fikir ise bir insanın sevgisinin ve fedakârlığının öyküsü...
İyi okumalar.
Kaynak
Özdemir,
F. Ö. (2012). Bilinmeyen Bir Türk Oymağı: Hazaralar. Gencay Dergisi,
17-20.
Yorumlar
Yorum Gönder