Kitap Tanıtımı: İKBAL VURUCU - TÜRKİYE'NİN İNTİHARI (DEMOKRATİK ÖZERKLİK, MÜZAKERELER, ANADİLİNDE EĞİTİM)
Ülkemiz başı sonu belli olmayan, sürekli isim değiştiren
bir sürecin içindedir. Bu süreç önce "Kürt Açılımı" ismiyle
başlamış, "Demokratik açılım" adıyla
devam etmiş ve nihayetinde "Milli Birlik Projesi" adı altında yer
almıştır. Bu isimlerin değişim neticesi değişmemekle birlikte, bu durumun bölücülük olduğu görünen bir
gerçektir. Ülkemizi bölmeye yönelik adımların atıldığı süreci bizlere gayet kısa
ve anlaşılır biçimde özetleyecek bir kitap var. İkbal Vurucu'nun 2015 yılında Kitapmatik
Yayınları tarafından yayımlanan “Türkiye'nin
İntiharı (Demoktatik Özerklik, Müzakereler, Anadilinde Eğitim)” isimli kitap.
Demokratik özerklik, müzâkereler ve
anadilinde eğitim gibi konuların işlendiği kitap, başkanlık sistemi
tartışmaları ile varılan sürecin federasyona açılan kapısından ve federasyon
sisteminin bir ayağı sayılan Kalkınma
Ajanslarının çalışma sisteminden de bahsetmektedir.
Prof. Dr. Ümit Özdağ'ın kitap için yazdığı önsözde, "Türkiye'nin
PKK'ya teslim oluşunu ve millî-üniter devletin nasıl tasfiye edildiğini
anlatıyor." satırları ile kitabın içeriği hakkında bizlere bilgiler
vermektedir. Ayrıca her gün medyada yer alan seyredilen haberlerin, gazetelerde
okunan yazıların teorik olarak tahlil edilmesini ve geleceğe yönelik sonuçlar
çıkarmamızın önünü açtığından bahsetmektedir. Farklı alanlardaki aydınların da
tespit ettikleri Türk ulus-devletinin "demokratik açılım" adı
altındaki süreci yazarımız "Türkiye'nin İntiharı" başlığı altında dile
getirmiştir.
Kitabın yazılma amacını yazar, "birkaç kişinin dışında sesi çıkmayan, akademisinin üzerinde ölü
toprağı serpilen bir ülkenin vicdanına bir takım gerçekleri anlatmak
gayesi" olarak vurgulamıştır. Başkanlık Sistemi tartışmalarının
federasyona açılan kapı olarak düşünülmesi ya da düşündürülmesi 2010
referandumundan sonra gündeme getirilmiştir. PKK’nın amacı bu kadar net iken ve
terörün bu denli düşüş yaşadığı dönemde müzakere etmenin mücadele etmekten
kolay gelmesi de kafalarda soru işaretleri uyandırmaktadır. AKP iktidarının terörün nerdeyse sıfıra
indiği bir noktadan ülkeyi teslim alması ve şu anda gelinen bu nokta apaçık Türkiye'nin
intiharını göstermektedir.
Özerklik kavramı hakkında geçmişten bugüne araştırmaların
yapıldığı kitap, demokratik özerkliğin
bileşenleri hakkında da bilgiler vermekte. Cumhuriyet'in temellerinin
tartışıldığı bir ortamda federatif Türkiye'nin vatandaşlık modeli olarak Türk
siyasi tarihinde ilk defa anayasal vatandaşlık kavramı Süleyman Demirel
tarafından kullanılmıştır. Bu bağlamda o
zamandan bu zamana değerini kaybetmeden gündemde kalmış ve her iktidarın bir
adım daha ileriye götürdüğü bir konuma ulaşmıştır. Son zamanlarda süreç daha da
ilerleyerek PKK terör örgütünün karşısında yenilginin kabul edilmesine kadar
gitmiştir.
Pek çok alt başlıktan oluşan kitabın içeriği gündemin
nabzını tutmaktadır. Ülkemizin millî-üniter yapısının dönüştürülmeye
çalışıldığı şu günlerde daha geniş bir perspektiften bakmak istiyorsanız eğer,
“Türkiye’nin İntiharı” isimli kitabı okumanızı tavsiye ederiz.
İyi okumalar.
Yorumlar
Yorum Gönder