Kitap Tanıtımı: İKBAL VURUCU – FIRAT KARGIOĞLU – YENİ NESİL ÜLKÜCÜLER (FARKLI GÖZLERDEN DEĞERLENDİRMELER, ELEŞTİRİLER)
Şimdilerde kitapçıların raflarında Aygan Yayıncılık tarafından
yayımlanan yeni bir kitap var: YENİ
NESİL ÜLKÜCÜLER (farklı gözlerden değerlendirmeler, eleştiriler). İsminden
de anlaşılacağı üzere çok fazla tartışmaya yol açabilecek bir kitap bu Yeni
Nesil Ülkücüler.
Kitap, Durmuş Hocaoğlu’nun mühim tespitiyle başlıyor: “Var-olan fakat ‘iş’ yapamayan bir
Milliyetçilik de tıpkı var-olan fakat ‘iş’ yapamayan bir ‘Müslümanlık’ gibi,
alarm veriyor. Aynı şeyi söylemek gereğini duyuyorum: Bence mes’ele çok ciddî.”
Editörlüğünü İkbâl Vurucu ve Fırat Kargıoğlu’nun yapmış olduğu eser,
ülkücü hareket içerisinde bulunan on iki aydına yöneltilen bazı sorulara
verilmiş cevaplardan oluşmaktadır. Ülkücü camia ve ülkeye dair soruların
sorulduğu kitap, geleceğin başyapıtları arasında yerini alacak gibi duruyor. Yeni
nesil ülkücülerin takınması gereken tavrı Servet Avcı kitaptaki, “Her yıl Kıbrıs büyüklüğünde toprağın en
verimli tabakasını erozyon yoluyla kaybediyoruz… Aynı toprağı düşmana kaybetsek
ortalığı yıkacak olan bir hareketin bu konuda hemen hemen hiçbir faaliyeti yok…
Ülkücüler hâlâ kapitalizmin sağlıksız beslenme kültürünün dayatmaları sonucu patlayan
sağlık problemleri, çevre ve tarım konusunda sözü olan siyasî bir grup olarak
görülmüyor…” sözleriyle özetliyor. Ülküsüz insanların gün gelip ülkesiz
insanlar olacağı bilinen bir gerçek. Editörlerden İkbal Vurucu’nun “Mesela, Türk Yurdu, 2023, Töre, Kurgan,
Türkiye Günlüğü dergileri milliyetçi düşüncenin üretildiği yerlerdir. Bunları
Töre’den Hisar’dan daha kötü diyemezsiniz. Mümtaz Turhan, Erol Güngör, Mehmet
Eröz gibi düşünürlerin yerini Durmuş Hocaoğlu, Yılmaz Özakpınar, Özcan
Yeniçeri, Milay Köktürk, Nevzat Köseoğlu, Ümit Özdağ, İskender Öksüz, Nuri
Gürgür tutmuyor mu? Niye? Emine Işınsu, Mehmet Niyazi, Sevinç Çokum, Hüzeyme
Yeşim Koçak, Metin Savaş edebiyat alanındaki milliyetçi üretim değil midir?
Size soruyorum Erol Güngör milliyetçi düşüncenin bir temsilcisi sayılırken
Durmuş Hocaoğlu niye sayılmamaktadır? Nedir bu “var” ve “yok” çizgisini
belirleyen ölçüt?” satırları hareketin “bugünkü ideoloğu kimdir/kimlerdir
ve ülkücü camia kimlerden beslenmektedir?” sorusuna verilmiş güzel bir
cevaptır.
Fırat Çakıroğlu’na ithaf edilen kitapta, Adnan İslamoğulları, Fırat
Kargıoğlu, Hakan Boz, Hüseyin Raşit Yılmaz, İkbâl Vurucu, Kubilay Kavak, M.
Bahadır Dinçaslan, Mehmet Kaan Çelen, Mustafa Yiğit, Müjdat Öztürk, Ragıb Vural
ve Servet Avcı’nın,
Bugün itibariyle, Ülkücü camia
içerisinde, 70’lerin, 80’lerin veya 90’larınkinden görece farklı, ya da ayrıksı
denecek ölçüde yeni bir nesilden söz etmek sizce mümkün müdür? Eğer mümkün ise,
söz konusu neslin öne çıkan özellikleri nelerdir?
Yeni nesil Ülkücüler, hızla
değişen ya da moda bir deyiş le söylersek küreselleşen dünyanın sorunlarına
nasıl bakıyorlar? Zamanın ruhu Ülkücü Hareketi nasıl etkiledi?
Günümüzde, 20. yüzyıldakine
benzer, büyük ideologlardan söz edilebilir mi? Yeni nesil Ülkücüler kimleri
takip ediyor, klasik metinleri dışında, hangi kaynaklardan besleniyorlar?
Ülkü Ocakları bir sivil toplum
örgütü mü, düşünce topluluğu mu yoksa Milliyetçi Hareket Partisi’nin gençlik
kolları mıdır? Kurumun kendisine yüklediği anlamları bir kenara koyarsak, sizce
Ülkü Ocakları’nın gördüğü işlev nedir? Sizin gözünüzde nasıl bir imaj
yaratıyor?
Sizce Ülkücülük popüler kültür
nesnesi hâline geldi denilebilir mi?
Ülkücülük, hatta daha genel bir
başlık olarak milliyetçilik için, re-aksiyoner bir kimlik olduğu da sıklıkla
söylenir. 80 öncesinde, milliyetçi-muhafazakâr insanların re-aksiyon gösterecek
nedenleri vardı; örneğin ‘komünizm tehlikesi’ gibi. Hâlâ böyle belirgin
nedenler var mı? Bugün 17- 25 yaş arasında olan bir genç neden Ülkücü olur?
Milliyetçilikte ayrışmalar,
farklı düşünce toplulukları var. Sizce bu ayrışmaların ortadan kalkması ve
yeniden birleşme -gerekli olup olmadığı da sorgulanmakla birlikte- mümkün
müdür?
Ülkücülerin ‘Kürt Sorunu’
hakkındaki güncel düşünceleri nelerdir? Toplumsal barışı sağlamak adına yeni
önerileri var mı? Yoksa baştan itibaren savundukları düşüncelerin doğrulandığı,
öngörülerinde haklı çıktıkları kanaatini mi taşıyorlar?
sorularına verdikleri yanıtlar yer alıyor. Bu yanıtlara herkesin bir
cevabı olduğunu düşünüyoruz. Sizin de yukarıdaki sorulara bir cevabınız varsa bu
kitabı okumanızı tavsiye ederiz.
İyi okumalar…
Yorumlar
Yorum Gönder